GERÇEK KÜNDEKARİ ESERİ YÜZYILLARCA AYAKTA KALMALI VE YENİ NESİLLERE BİR İFTİHAR KAYNAĞI OLARAK MİRAS KALABİLMELİDİR

Selçuklu dönemine ait, Bursa Ulu Cami’nin minberine ‘Kündekar’ gözü ile bakarsak ne kadar ileri seviye bir işçilik ve tasarım olduğunu görebiliriz.

Ahmet Bey, ‘Yılçay Kündekari’ firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Firmamız 1988 yılında, Yılçay Kündekari adı ile Ahmet Yılçay tarafından Konya’da kurulmuştur. 30 yılı aşkın bir süredir sektörümüzde ahşaptan mamul, cami dekorasyonu üzerine faaliyet göstermekteyiz. Özellikle kündekari sanatına değer vermiş olup, gerçek kündekari (zıvana-delik) tekniğinden taviz vermeden tüm işlerimizde kullanmaktayız.

Camilere yönelik çalışmalarınız nelerdir?
Kündekari kapı, minber, mukarnaslı mihrap, kürsü, müezzinlik, mahfil korkuluğu vb. cami iç dekorasyonunda bulunabilecek tüm ürünleri ‘kündekaritekniği’nde üretiyoruz.

Kündekari sanatının Türkiye’deki gelişimi hakkında neler düşünüyorsunuz? Bu sanatın yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için yapılan çalışmaları yeterli buluyor musunuz?
Maalesef yeterli olduğunu söylemek pek mümkün değil.
Türkiye’deki kündekari sanatının gelişimi konusunda ileri yönde adım atmak oldukça zor görünmektedir. Maddiyatın ikinci planda olduğu, kündekarın sadece işine odaklandığı, sanatını geliştirmek için sürekli kendinden birşeyler katabileceği, yeni tasarımlar ortaya koyabileceği ortamların oluşması gerekiyor.

Selçuklu ve Osmanlı döneminde bu tür imkânlar sanatla ilgilenenlere sağlanıyordu. Kündekari sanatının gelişimi için ancak fedakârlıklarla ileri yönde adım atılabilir. Kişi bu işi sevmeli, merak duymalı, maddi imkânsızlıklar onu engellememeli. Böyle bir durumda kündekari sanatının gelişiminden bahsedebiliriz.

Gerçek kündekari sanatını devam ettirebilmek adına savaş verebilen firma sayısı çok çok az sayıdadır. Gerçek kündekari için hem daha fazla emek hem de zamana ihtiyaç var. Maddiyat daha ön planda olduğunda, emekten ve zamandan kazanmak gerekiyor. Bu durumda da ortaya dışarıdan bakılınca kündekariye benzeyen ama içine girip araştırınca taklit kündekari olduğu anlaşılan ürünler ortaya çıkıyor.
Bu konuda toplumumuz özellikle cami yaptıran kişiler yeterli bilgiye sahip olmadığı için gerçek kündekari ile uğraşan firmaların önüne bir zorluk daha çıkmış oluyor.

Bu bakımdan gerçek kündekarinin tanıtımı önemlidir. Bunun içinde, uygulanacak yer için uygun kereste cinsinin kullanılması, kullanılacak kerestenin mekânın şartlarına göre gereken nem değerine getirilerek, emekten ve zamandan taviz vermeden işi tamamlamak gerekmektedir.

Cami Dergisi ekibi olarak, değerli röportajı için Sayın Ahmet Yılçay’a ve YılçayKündekari Şirketi’ne teşekkür ederiz.

Scroll to Top
× Bizimle iletişime geçin