28 Aralık 2018 0 comment

Mustafa DESTİCİ

Öncelikle Hüseyin Bey’e hem milletimiz, kültürümüz hem de camilerimiz, inancımız, değerlerimiz, katılımcılar adına ve sektör temsilcileriyle birlikte bu organizasyon için teşekkür ediyorum. Bir camide olması gereken bütün ürünleri – mihrabından minberine, selamlığından, halısına ve hat süslemelerine kadar en güzel örnekleri – burada gördük.
Firmaları tanıma şansını bu fuar beş yıldır herkese sunuyor. Pek çok camide gör(e)mediğimiz yeni ürünler bu fuarda teşhir ediliyor. Ben çok mutlu oldum. Allah’ın -Yüce Rabbimizin- evi olarak nitelendirdiğimiz camilerimiz ile ilgili çok müstesna olan bu fuar organizasyonunda buluştuk. Bizler, cami, cemaati, din, diyanet dendiği anda zafiyeti olan insanlarız. Camiler Yüce Rabbimizin evleridir. Bütün mescitlerimizi temiz hale getirmemiz ve bütün camilerimizi güzelleştirmemiz gerekiyor. Caminin hem dış mimari yapısı hem iç dizaynı; mihrabının, minberinin, selamlığının yapısı, halı döşemesine kadar caminin sizi çekmesi lazım ki cemaat camiye gönül rahatlığı içinde gelebilsin. Hem çocuklar sevinerek, güle oynaya camiye gitsin ve tertemiz, pırıl pırıl bir cami düzeni bulabilsinler. Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.s.), camilere giderken en güzel elbiselerimizle, tertemiz bir şekilde camilere gitmek gerektiğini belirtmiştir. Ben Ankara’da yaşıyorum: Son yıllara kadar Ankara’da, bütün mahallelerde camiler yapılıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın büyük çabası ve gayretleri var. Devletimizin de büyük destekleri var.